Growth Hacking İpuçları Serisi 001: Anasayfa 🚀
İnternet üzerinden satış yapan/lead toplayan tüm şirketlerin en büyük hedefi aşikar. Conversion Rate(Dönüşüm) oranını artırmak. Peki nasıl artacak bu Conversion Rate? Bunun için binlerce yol var ama en etkili yöntemlerin başında UX / Kullanıcı Deneyimini iyileştirmeleri geliyor. Yaşattığı deneyim ve yönlendirmeleri iyi olmayan sitelerden kullanıcılar alışveriş yapmıyor. Web siteleri üzerindeki iyileştirmeleri test ederek hedef kitlesi üzerinde çalıştığını gören ve uygulayan şirketler ise kazanıyor.
Sizce booking.com neden günde 1500 A/B testi yapıyor olabilir? Çünkü herkes kazanan varyasyonun peşinde..
Bende yaptığım kullanıcı deneyimi araştırmalarından ve A/B testlerinden öğrendiğim kadarıyla dünyada başarılı olmuş ve Conversion oranınızı artırabilecek best practiceleri, taktikleri paylaşacağım bir seri başlatmaya karar verdim.
Serinin içeriğinde ;
- Anasayfa
- Menü / Navigasyon
- Arama Alanı
- Kategori / Ürün Detay Sayfaları
- Checkout Sayfaları
özelinde dönüşüm oranlarına pozitif bir katkı sağlayacak öneriler ve yapılan testleri paylaşmayı hedeflemekteyim. Anasayfa ile başlıyoruz. Keyifli okumalar!
Homepage / Landing Page Önerileri
1-) Net/Açıklayıcı CTA (Call to Action) ve Değer Önerisi Sunma
Anasayfanız için kendinize şu soruyu sormalısınız: Benim sitem kullanıcıların isteklerine/beklentilerine cevap veriyor mu?
Güçlü ve fold*’un üzerinde kalan bir CTA(Call to Action) ile anasayfanızda ne yaptığınızı, ne sattığınızı, sizinle aynı işi yapan rakiplerinizden farkınızın ne olduğunu ve onlardan avantajlı olarak neyi sunduğunuzu net bir şekilde anlatmalısınız. Kullanıcılar sitenize girdikten sonraki ilk 5 saniye içerisinde ne yaptığınızı anlamazlar ise dönüşüm oranınız %40 oranında negatif bir etki yapıyor. Bu yüzden olabildiğince yalın, net cümleler ve görseller ile nokta atışı CTA’lar oluşturmalısınız.
*Fold: kullanıcının sitenize girdiği anda, scroll yapmadan ekran sınırları içerisindeki gördüğü alana verilen ad.
2-) Deneyim akışına engel olacak pop-up/light-box gibi yönlendirmeler çıkartmayın.
Kullanıcıların yüzlerce site arasından sitenize geldiğini farz edelim. Onlaraa aradıkları şeyin sizin sitenizde olduğunu hissettirmek için 5 saniyeniz olduğunu unutmayın. Bu kısıtlı zaman içerisinden kullanıcılara tam ekran indirim kuponu vermeyi, newsletter’inize üye olmayı veya application’ununuzu indirtmek için kullanıcıların deneyimini asla bölmeyin.
Bunları daha sonra bir kural seti ile gösterebilirsiniz. Örneğin; kullanıcı anasayfa — kategori — ürün listeleme adımlarını geçerek ürün detay sayfanıza geldiğinde ona indirim kuponu göstermek veya satın almayı tamamladıktan sonraki özet alanında bir fayda sunarak app indirmeye yönlendirebilirsiniz. Deneyim bölücü yönlendirmeleri kullanıcılar siteye gelir gelmez yaparsanız kullanıcılar bunların kendisine özel değil herkese gösterilen ve aslında gerçek bir fayda sağlamadığını anlayacaktır ve onlarda pozitif bir etki oluşturmayacaktır.
3-) En çok trafik alan kategorileri açık gösterin.
Anasayfadan ürün listelemeye giden trafiğin en önemli kaynaklarından biri navigasyon/menü’dür. Normalde hamburger menünün arkasına gizlenmiş ürün ve kategori sayfalarını anasayfada göstererek, müşterilerin ürün sayfalarına daha hızlı ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Böylikle kullanıcıların daha az tıklama yaparak ve menü içinde gezinmeden ürünleri görme şanslarını artırırsınız. Anasayfadan kategori ve ürün detay sayfalarına geçen kullanıcı sayısı artacağı için doğru orantı ile de satın alma yapan kullanıcı sayısı artacaktır.
4-) Arama Alanını Daha Belirgin Yapın
Arama/Search alanınızı mevcut halinden ne kadar daha çok dikkat çekici hale ve belirgin duruma getirirseniz kullanıcılar o kadar çok fark edecektir ve kullanacaktır. Böylelikle akıllı yönlendirmelerle kullanıcılarınızın aradıklarını daha kolay bulmalarını sağlayabilirsiniz. Sonuç olarak kimse bulamadığı şeyi satın almaz.
Güçlü bir arama alanının özelliklerinin neler olması gerektiği hakkında daha sonra bir yazı daha paylaşacağım. Arama alanının belirgin hale getirilmesinin kullanım oranına etkisini gösteren bir A/B testi örneği;
5-) Sosyal Kanıtları Kullanın!
Offline bir alışveriş deneyimi düşünelim. Ayakkabı almak için bir mağazadasınız, satış temsilcisiyle birebir konuşarak ikna edilmeye çalışılıyorsunuz. Yanınızdaki arkadaşlarınıza nasıl olduğunu soruyorsunuz. Yani bir dialog içindesiniz, sosyal bir ortam içinde kasaya doğru yavaş yavaş ilerliyorsunuz.
Ama E-ticaret? Offline’da yaşanan deneyimi online’da yaşatmak çok zor.
Yapılan araştırmalara göre tüketicilerin %74'ü satın alma kararını almadan önce o ürün ile ilgili sosyal medyada araştırma yaptığını, yorumları okuduğunu gösteriyor. Kafasında soru işareti olan kullanıcıların satın alma motivasyonlarını artırmak için sizde sitenizdeki ürünlerinizle ilgili olumlu olumsuz yorumlar toplayıp bunları kullanıcılarınıza doğru şekilde sunarak kullanıcıların motivasyonlarını yükselterek satın alma sayıların artırabilirsiniz.
“You can use social media to turn strangers into friends, friends into customers and customers into salespeople.” Seth Godin
“Yabancıları arkadaşlara, arkadaşları müşterilere ve müşterileri satın alanlara dönüştürmek için sosyal medyayı kullanabilirsiniz” Seth Godin
Bu hipotezi sadece perakende sektöründe başarılı olduğunu düşünmeyin. Müşterimiz olan bir hastanenin analytics datalarını incelediğimizde hastanenin doktorları hakkında yapılan olumlu yorumları okuyan hastaların randevu alma oranlarının, yorumları okumayanlara göre daha yüksek olduğunu fark etmiştik.
Burada önemli bir konu var :) Kullanıcılarınızı asla fake yorumlarla kandırıp, manüpüle etmeye çalışmayın. Bilinçli olarak kimseyi salak yerine koymayın. Bunu yaparsanız ve anlaşılırsa içinde bulunacağınız durumu düşünün.
Anasayfa için söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Gelecek haftalarda diğer sayfalar ve modüller için best practice’leri ve yapılan testleri paylaşmaya devam edeceğim. Önerilerinizi ve yorumlarınızı paylaşırsanız çok sevinirim. Sizinde yaptığınız A/B testleri var ise benimle paylaşırsanız daha sonra onları örnek olarak kullanmak isterim. gunayaker@gmail.com
Unutmayın, büyümeyle ilgili gerçek sorunların neler olduğunu tespit etmeden sadece taktikleri uygulayarak başarıya ulaşamazsınız. Kendinize iyi bakın.